16:21 Osman Gazy | |
OSMAN GAZİ
Taryhy şahslar
Osman Gazi sâlih, dindar, kahraman, cesur ve merhametli bir kimsedir. Üç günde bir yemek pişirtip fakirleri doyurmak, çıplakları giydirip donatmak, dul ve yetimleri gözetip korumak gibi güzel hasletlere sahip bir kimse idi. Hak ve adalete saygılı, üstün yeteneklere sahip bir hükümdar olan Osman Gazi, ününü kılıcından ziyade adalet severliği ile sağlamıştı. Feth ettiği yerlerde şer’î hükümlere göre hareket eder, tebeası arasında ırk, din ve milliyet farkı gözetmezdi. Güçlü bir komutan olduğu kadar sabırlı ve olgun bir idareci idi. Yanında çalışanlar, kendisine karşı büyük saygı gösterirlerdi. En zorba kimseler bile onun huzurunda saygı ile hareket ederlerdi. O, kuvvet ve zenginlikten ziyade adalete daha çok önem veren, güçlü bir irade ve hoşgörüye sahip bir hükümdardı. Osman, Ertuğrul Bey’in, Gündüz Alp ve San Yatu (Savci Bey)’den sonra Söğüt’te dünyaya gelen küçük oğludur. İbn Kemâl, onun doğum tarihini Hicrî 652 (M. 1254) senesi olarak göstermekte ise de genellikle onun 656 (1258) senesinde doğduğu belirtilir. Bununla beraber bu tarihin 650 (1252) veya 657 (1259) oldugunu söyleyenler de bulunmaktadır. Söğüt’te dünyaya gelen Osman, Ertuğrul Bey’in küçük oğlu idi. Ertuğrul Bey, 93 yaşında vefat edince, onun idaresi altında bulunan aşiretler, gerek kabiliyet, gerekse hareketliliği sebebiyle Osman’ın, babasının yerine başa geçmesini istiyorlardı. Gerçi Osman, babasının son dönemlerinde ona vekâlet etmek suretiyle yönetimle ilgili konularda kardeşlerinden farklı bir hüviyete sahip olduğunu ortaya koymuştu. Kardeşleri bakımından pek sıkıntısı olmayan Osman, amcası Dündar Bey’le uğraşacağa benziyordu. Zira Ertuğrul Bey’in kardeşi Dündar Bey de birliğe reis olmak istiyordu. Bu yüzden Osman’la amcası arasında ihtilaf (anlasmazlık) meydana geldi. Zira, Kayı aşiretinden başka bazı aşiretler de Dündar Bey’in başa geçmesini istiyorlardı. Bununla beraber Osman’in reisliğini isteyen taraf daha etkili görünüyordu. Bunun için Dündar Bey, reislik arzusundan vazgeçerek Osman’ın aşiret reisi olmasını kabul etmek zorunda kaldı. Gerçekten, Osman Bey, Ertuğrul Gazi’nin vefatından sonra cesaret, mertlik ve ahlâkî meziyetleri sebebiyle aşiret, kavim ve kabileye baş olacak bir vasıfta görülmüştü. Amcası Dündar Bey de dahil olduğu halde herkes ona itaat ve bağlılığını bildirdi. Başlangıçta o, babasını komşu Rum tekfurları ile iyi geçinme siyasetine devam etti. Aşiretin başina geçtiği zaman yirmi üç yaşında bir genç olmasına rağmen, siyaseti iyi bilen, halim selim bir kimse olmakla birlikte, gerçekleri savunma konusunda korkusuz ve cesurdu. O, tam bir cihad eri idi. Bu sebeple Osman Bey, kisa zamanda etrafının yiğitlerden meydana gelen bir hâle ile çevrelendiğini gördü. Bu hâlenin içinde Konur Alp, Turgut Alp, Abdurrahman Gazi, Akça Koca, Gündüz Alp, Karamürsel, Saltuk Alp, Samsa Çavuş gibi isimler vardi. Büyük bir kısmı garip gelmiş olan bu insanların, Osman Bey etrafında toplanmaları, devletin güçlenmesine sebep olmustu. Osman Bey, bunların tabiî bir lideri durumuna geldi. Bundan başka, Osman Bey’in, Uç’lardaki Türkmenler arasında büyük bir nüfuza sahip olan Seyh Edebali ile yakınlık ve akrabalık tesis etmesi, başta ahiler arasında olmak üzere Uç’lardaki diğer toplulukların kendisine bağlanmasına sebep oldu. Böylece Osman Gazi, kendisini hem etrafindaki aşiret reislerine sevdirmiş, hem de onların kendisine bağladığı umutları boşa çıkarmamıştı. Gerçekten de o, çevresindeki Türkmen komsulari ile mümkün mertebe çatışmaya girmemek için gayret sarf ediyordu. Ertugrul Bey’in üç oğlu arasında Osman Bey’e düşen taht, kardeşlerini birer saltanat rakibi olarak değil, yeni devletin kurulup gelişmesinde müşterek bir gayretle el ele verdiren ve saltanat ihtirası yerine, feragat, fedakârlik ve basirete götüren bir metod takip etmelerinin sebebi nedir? İleride tafsilatli bir sekilde anlatilinca görülecegi gibi, Osman Gazi de kendisine yurt ve istiklâl veren Selçuklu sultanına karşı aynı hassasiyeti göstermiş, o, hayatta bulunduğu müddetçe istiklâlini ilân etmemişti. Böylece o, edep ve irfani, şahsî ve nazarî kaliplar halinde birakmayıp devlet bünyesinde de ifadesini bulan bir anlayış olarak cemiyete mal olmuştu. Altı yüz yıl sürecek Osmanlı Devletinin temelleri Osman Gazi zamanında sağlam temeller üzerine atıldı. www.enfal.de http://akincilardergisi.com/dergi/osman-gazi.html | |
|
Teswirleriň ählisi: 0 | |