06:45 Uyan Ey Türk Oğlu! | |
UYAN EY TÜRK OĞLU!
Goşgular
Er meydanlarından çekilir oldun Çorak iklimlere ekilir oldun Eğilmek bilmezdin bükülür oldun… Sürer mi bu gaflet; daha kaç sene? Uyan ey Türk uyan! Uyumak nene? Boşaldın boşaldın.. Dolabilmedin, Gidişin o gidiş.. Gelebilmedin… Döktüğün kanları alabilmedin… Şah damarlarına yapışan kene Sömürür mü seni; daha kaç sene? Bakın şu Oğuz’un torunlarına; Kara taş bağlamış karınlarına! Umutsuz gözlerle yarınlarına Bakarlar mı dersin; daha kaç sene? Uyan ey! … Kendine dönmeyi dene! Eski sandıklarda harsın, tören ey! Hain, çaşıt dolu; yanın, yören ey! Bağlı tutsak sanır seni gören ey! Bu böyle sürer mi; daha kaç sene? Uyan ey! … Kendine dönmeyi dene. Bak ne der Oğuz Han, Alparslan, Tuğrul: Ey Bozkurtlar soyu! Yerinden doğrul! Silkin! … Öz mâyanla yeniden yoğrul! İnsanlığı nûra kavuştur yine Uyan ey! … Kendine dönmeyi dene. Acunda ne varsa kurudan, yaştan Al Dede Korkut’tan, Hacı Bektaş’tan Malazgirt ufkuna doğ yeni baştan… Dilerim Tanrı’dan bu devran döne, Uyan ey Türk! … Uyan! Uyumak nene? Seni aldatmasın ‘Batı’ denilen, Onun mayasıdır ‘katı’ denilen, Onun iç yüzüdür ‘kötü’ denilen… Odur özsuyunu sömüren kene! Sen uyan; onu da düşün! Kaç parçaya bölmüşler seni? Sonsuz bir sahraya salmışlar seni… Kanadını kırıp yolmuşlar seni.. Kalk, doğrul yerinden! Yürü, geç öne! Uyan ey! … Kendine dönmeyi dene. Yıkıldın, yakıldın: ‘devrim’ dediler, Soysuzlaştırıldın ‘evrim’ dediler, Bozkurta it, ite ‘yavrum’ dediler.. Kalk, doğrul yerinden! Yürü, geç öne! Uyan ey! … Kendine dönmeyi dene. Türk Bilge Kağan der ‘İşitin beni! Benim çağlar aşan, benim en yeni. Ey Türk! Bir gün gaflet basarsa seni Gönül ver, kulak tut bendeki üne, Uyan Ey! Kendine dönmeyi dene! Üstten gök basmayıp yer çökmeyince Hainler türeyip bel bükmeyince Seni gafil bulup kan dökmeyince Türk’ün bir düşmanı çıksa da bine İlini, töreni bozamaz yine! Köklerinden koptu okumuşların, Batıyı put yaptı okumuşların, Yaptığına taptı okumuşların… Ey Türk! Kendine dön! Yad, yaban nene Kalk, doğrul yerinden, yürü geç öne! Dinle! Dövülmekte… Çağrı kösleri, Dinle! Yakındadır… Ayak sesleri, Bozkurtların sıcak, hür nefesleri Ufkunu doğudan sarsın da yine Kalk! Doğrul yerinden! Yürü, geç öne! Sen, Oğuz Ata’nın has milleti, sen! Sen, son Peygamberin has ümmeti, sen! O seni boğmadan, boğ zilleti sen! … Uyan! Ey Türk oğlu! Uyumak nene? Kalk, doğrul yerinden! Yürü, geç öne! Medet ummaya gör kızıl surattan, Seni mahrum koyar aşktan, muraddan, Çağla Sakarya’dan, kükre Fırat’tan.. Kara, kızıl, sarı.. Sür, topla yine; Bunlardır özünü sömüren kene! Destanlar yazılır, şanına lâyık, Yine de erişmez ününe lâyık, Olursan soyuna, dinine lâyık… Geçer bu gafletin; sürmez çok sene, Uyan ey Türk oğlu! Uyumak nene? Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU. | |
|
√ Bagyşla, eje! / Goşgular - 25.08.2024 |
√ Liwanda şu pursat kyýamat gopýar / Goşgular - 11.10.2024 |
√ Pelek / Goşgular - 12.11.2024 |
√ Din-u millet sorar iseň, aşyklara din ne hajat? / Goşgular - 05.11.2024 |
√ Rubagylar / Goşgular - 18.06.2024 |
√ «Be» harpy / Goşgular - 19.08.2024 |
√ Kalbymyň tümünde galan sargyt / Goşgular - 29.06.2024 |
√ Bagyşla! / Goşgular - 01.01.2024 |
√ Hasrat / Goşgular - 07.11.2024 |
√ Týug / Goşgular - 16.07.2024 |
Teswirleriň ählisi: 0 | |