22:59 Şygryýet melekleri / makalajyklar toplumy - Aýten Mutlu | |
AÝTEN MUTLU
Şygryýet melekleri
Türk şahyry Aýten Mutlu 1952-nji ýylda Türkiýäniñ Balykesir welaýatynyñ Bandyrma etrabynda doguldy. Stambul uniwersitetini okap gutardy. Ýyldyz Tehniki uniwersitetiniñ gurluşyk inženeri fakultetiini üçünji kursa çenli okady. Ilkinji edebi eserleri, hekaýalary we goşgulary orta mekdepde okap ýörkä ýerli gazetlerde çap boldy. Has soñra "İmece", "Yazko Edebiyat", "Edebiyat 81", "Varlık", "Hürriyet Gösteri", "Yaşasın Edebiyat", "Şiirlik", "Yeni Biçem", "Düşlem", "Sonbahar", "Ludingirra", "öteki-siz", "Şiiri Özlüyorum" edebi-çeper žurnallarynda we dürli gazetlerde makalalary, goşgulary yzygiderli çap edildi. 1997-nji ýylda Ibrahim Ýyldyzogly adyndaky şygyr bäsleşiginde birinji orna, 2001-nji ýylda Ýalowada geçirilen Halkara Poeziýa çäreleriniñ şygyr baýragyna, 2005-nji ýylda M.Sunullah Arysoý adyndaky şygyr baýragyna mynasyp boldy. Aýten Mutlunyñ çeper suratlandyrmalara baý goşgularynda bir tarapdan gorkynyñ we gözelligiñ utgaşykly formada biri-birine garylan dünýäsiniñ gapylary açylýar, başga bir tarapdanam onuñ özi bilen göreşiniñ öñe çykarylýan liriki atmosferasyny görmeo mümkin. Eserleri: "Dayan Ey Sevdam" (1984), "Vaktolur" (1986), "Seni Özledim" (1990), "Kül İzi" (1993), "Denize Doğru" (1994), "Çocuk ve Akşam" (1999), "Taş Ayna" (2003), "Yitik Anlam Peşinde" (2004), "Ateşin Köklerinde" (2005), "Uzun Gemide Akşam /Soir Dans le Bateau Long" (Mustafa Balel'in çevirisi ile, 2008) Çeşme: ateslekarsilikveren.com • Ölüm Gibi işte sevişmek bitti ölüm gibi devam ediyor gece aşk henüz gidilmemiş bir ülkedir, diyorsun ne kadar uzak gitsen çıkamazsın teninden kendinden çıkamazsın ne kadar yakın gelsen sessizce dinliyorum gecenin çanlarını açık bir yara gibi çalıyor çanlar vuruluyor sesinde çanların hayvanları çıkamıyorum senden ne kadar uzak gitsem sana varamıyorum ne kadar yakın gelsem gözlerinde acının ürperen tenini okşuyorum nereye akar, hangi ölü denize istiridyeden koparılan incinin kanı biliyorum ölüm gibi devam ediyor gece susamış bir yangını söndürerek kalbimde çekiyorum körelmiş bir ateşin bayrağını sesindeki çanların en yüksek kulesine kapanıyor gecenin ağır kapısı sonsuz mavi bir cam kırılıyor içimde öpüyorum öper gibi gözlerini son defa ölüm gibi bir aşkın gözyaşlarını • Taş Ayna gecenin terli etinde hayat, o ağır yele savuruyor hiçliğin tozlarını çınlayan reklam ışıklarına demirli gölgelere afişler kımıldıyor yorgun caddede bir kahkaha, ipekten bir çekiçle kırıyor taş aynasını zamanın rüzgâr kristalleri dağılıyor gecenin ellerinde dans ederek geçiyor şenlik alayı ışıldayan altın külçeler gibi gecenin buz tutmuş gözlerinde parıldıyor yalnız bir atın sessiz yaşları hayat, o ağır yele uçuşuyor yıldızların sönmüş nefeslerinde yaşlı bir at ölüyor seğiren karlar üstünde yaşlı bir at ölüyor minicik bir yıldız gibi doğan bir at bakıyor dünyaya soruların içinden inleyen karlar üstünde tanrılar ve adamlar görmüyor onu zıplıyorlar gecenin neşeli güneşinde bir geliyor bir gidiyor ışıklar ürperen karlar üstünde bir leke gibi duruyor at caddede uçacak bir tüy gibi ağır ve ince hayatın kıyıları uzaklaşıyor soluyor kar çiçekleri yüzünde dans ederek geçiyor şenlik alayı kahkaha çığlık at çöp yığını hiç gömülüyor kalplerin çürüyen gecesine. • Femina nasıl bir ayin gerek bu lanete Femina yaşamının kırıkları birleşsin diye hangi büyülü ezgiyle dans edeceksin yeni günün şafağında? bin yılların laneti bu Femina başka gün yok başka dünya hadi dans et, elinde bir tas zehir ayak bileklerinde demirden halkalarla sıkılgan hecelerin sedef çiçekleriyle kanırt çivisini tüm kutsal kitapların Femina dans et ince topuklarınla sars kızıl opalini toprağın uzun kürklü hayvanların ininde soğuk yıldızların ince yılanı gibi kıvrıl Kybele ananın suretinde başka gün yok başka dünya boyun eğişlerin gururlu zilleriyle çal bin yıllık aldanışı Femina içinde eskil ritim, yırtılan etin sesi umarsız sessizliğin iç çekişleri eşlik edecek senin dansına işaret bekleme sim gölgeler çağından ışığın içindeki gölge gibi gel ballı şerbetleri yudumlar gibi iç aykırılığın saf içkisini yaz buğusunda yanan ülke gibi gel aklın deliliğe çarpan kıyılarından bay tanrının yatağından sisten çık gel siyah tüller içinde siyah güller içinde dantel tencerelerin kızgın köpüklerinde hadi dans et, çoktan başladı ayin büyülü ellerinle çal aşkın zillerini Femina, uysallığın çılgın gelini dans et, siyah iplik gününde parlak taşların dans et, lanetli çığlığıyla bataklık kuşlarının dans et, usanmış askeri gündelik savaşların dans et, çağıran ritmiyle kaybolmuş hayatların başka gün yok başka dünya yeni günün şafağında Femina dans et. | |
|
Teswirleriň ählisi: 0 | |