01:13 Harre gyrgynçylygy | |
Unutturulan Utanç Katliamı:
Taryhy makalalar
▶ HARRE OLAYI Tarih, zamanımıza ve geleceğe öğütler veren bilimdir. Tarihi olayları iyi anlamak ve gerekenleri yapmak toplumu kültürel yönden güçlü kılar. Burada önemli olan doğru bilgilere ulaşmaktır. İnsanlık var olduğundan bu yana, herhangi bir gerekçeden dolayı toplumlar birbirini boğazlamaktadır. Haklı haksız, suçlu suçsuz, mazlum zalim her dönem olmuştur, olacaktır da… Savaşların en önemli sebepleri zenginlik kaynaklarına sahip olma, bağımsızlık ve din olmuştur. En ilginç savaşlarda dini ihtilaflardan oluşmuş, milyonlarca insan katledilmiştir. Din adına yapılan savaşlar farklı iki din mensupları arasında olduğu gibi, aynı dinin mensupları devletler arasında da olmuştur. 17. yüzyılda Avrupa’da dini ihtilaflardan dolayı başlayan 30 yıl savaşlarında 10 milyon insan ölmüştür. İslam dünyasında sünni-şia çatışmalarını unutmak mümkün mü? Unutmak mümkün değil fakat; unutturulmaya çalışılan ve öğretilmek istenmeyen dini olaylar da vardır! Üzeri örtülmeye çalışılan bir olay var ki, ne zaman hatırlasam hüzünlenir, keşke bende o dönem yaşasaydım da Peygamber Sancağı altında zalimlere karşı savaşarak şehit olsaydım diye düşünürüm. “İslam tarihinin en acıklı olayı nedir?” diye bir soru yöneltilse, genellikle cevap “Kerbela Olayı” denir. Evet, Kerbela’da Hz. Hüseyin ile birlikte 72 Müslüman, Yezid’in ordusu tarafından katledilmiştir. Bu olay çok önemlidir. Aklı başında hiç bir Müslüman bu olayı unutmaz. Şehitleri rahmetle, Yezid’i de bu olaydan dolayı lanetle anar. ● Ancak bu olaydan daha önemli bir katliam daha var: “Harre Olayı” 680 yılında meydana gelen Kerbela olayından sonra Emevi halifesi Yezid, İslam dünyasını kendine biat ettirmiştir. Medine’de yaşayan, Peygamber Efendimizin hadislerini, sünnetlerini ve açıklamalarını not eden sahabiler ve sahabilerin öğrencileri tabiinler, Yezid’in hüküm sürdüğü Şam’da İslam’a aykırı yaşayışı ve halka yaptığı zulumden dolayı Yezid’in halifeliğini tanımadıklarını ilan etmişlerdir. Yezid bu gelişme karşısında, Müslim bin Ukbe komutasında 12 bin kişilik bir orduyu Medine üzerine gönderir. Emevi ordusu içinde ittifak yaptığı Bizanslı askerlerde bulunmaktadır. Sahabiler ve Medine halkı, şehri savunmak için hendekler kazarlar. Güçlü Emevi ordusu karşısında dayanamazlar ve mağlup olurlar. Emevi ordusunun komutanı Müslim bin Ukbe, Yezid’in talimatıyla, işgal ettikleri Medine’yi askerlerine üç gün boyunca yağmalanması için ‘mübah’ kılar. “Mübah kılınması” her türlü mal ve can, yağmacıların insafına bırakılması demektir. 80 civarında sahabi öldürülür, başları kesilir, Şam’a gönderilir. Genç kızlara ve kadınlara tecavüzler yapılır. Yaşlı, genç, çocuk demeden binlerce Müslüman katledilir. Genç kızlar cariye, genç erkekler köle olarak alınır. Evler ve iş yerleri yağmalanır. Evler ve mescidlerde bulunan önemli belgeler yakılır. Üçüncü günden sonra öldürmedikleri Medine halkını meydanlarda toplayarak “Yezid’in kulu ve kölesi” olarak halifeye itaat edeceklerine dair bağlılık sözü istenir. Bazı Müslümanlar önceki halifelere yaptıkları gibi “Allah’ın kitabı ve O’nun elçisinin sünneti üzere bağlı kalacağım” diye yemin edince bunlar da halkın gözleri önünde katledilir. Baskı ile “Yezid’in kulu ve kölesi” olduklarını kabul edenler bağışlanır. Tecavüze uğrayan kadınların doğurduğu çocuklara “harre çocukları” denmiştir. Peygamberimizin Mescidinin bulunduğu topraklar kirletilmiş, Medine harap olmuştur. Yıl 683. Yezid bununla yetinmeyip, Emevi ordusunu Mekke üzerine gönderir. Ordunun komutanı Müslim bin Ukbe yolda hastalanır ve geberir. Yerine “Haccac” komutanlığa getirilir. Bu Haccac, daha sonra yaptığı zulüm ve katliamlardan dolayı “zalim” olarak anılacaktır. (Zalim Haccac, valilik döneminde 200 bin kişinin ölümünden sorumlu olduğu söylenmektedir) Mekke’yi kuşatan Emevi ordusu, aylarca mancınıkla şehre taş ve ateş atar. Atılan taşlarla Kabe yıkılır! Mekke halkı açlıkla kıvranır. Zalim Haccac, Müslümanları aşağılamak için Mekke’ye hayvan leşlerini mancınıkla attırır. Halk köpek leşlerini bile yer. Bulaşıcı hastalıklar yayılır. Mekke emiri Abdullah bin Zübeyr, bu şekilde yaşamaktansa vuruşarak ölmeyi tercih eder ve çıkan çatışmada şehid olur. Kafası kesilir, Şam’a gönderilir. Zalim Haccac, Mekke’de katlimalarına devam eder. Yıkılan Kabe’yi yaktırır! Bu gelişmelerden sonra denilir ki; Yezid, Bedir’de öldürülen müşriklerin intikamının alındığına dair şiir okur. Yezid bu katliamları bir zafer olarak görür. Eğlenmek için av partisi düzenler. Dağda bir geyiğin arkasından yalnız gider. Kamp yerine atı döndüğünde, Yezid’in ayağı üzengide takılı, yerlerde sürüklenerek vücudu paramparça olarak ölmüş halde gelir. Yıl 683. “Şehitlere rahmetler, zalimlere lanetler olsun!” Yılmaz KARAHAN. | |
|
Teswirleriň ählisi: 0 | |