09:09 Du Bakali N’olecak | |
DU BAKALI N'OLECAK
Satiriki hekaýalar
Hani hükümetimiz darda kalıp dünya cenneti Boğaziçi’nin en güzel tepelerini petrol zengini Araplara satıyordu ya… İşte o sıra bir Arap zengini çıktı ortaya, şeyh mi, prens mi öyle bişey… Adı da Ebul-Fatık El-Mışkî. Boğaziçi’nin seyrine doyum olmaz tepelerinden birini satın almış. Bir de Türk kızıyla evlenme sevdasına düşmüş… Ebul-Fatık’ın ayılıp bayılarak beğendiği kız, bizim hanımın uzak bir akrabasının kızı… On yedi yaşında, Kuran kursunda yetişmiş, akça pakça, yandan çarklı kalçalar… Saflığına gelince, aptaldan bir parmak yukarda saf… Kızın, kendinden altı yaş küçük bir oğlan kardeşi var, kızın tersine cin mi cin… O, Fatık Amca diyemediğinden Fıtık Amca demeye başladı. Fıtık Amca aşağı, Fıtık Amca yukarı… Fıtık Amca, karısını eve hapseden koca izlenimi vermek istemiyor çevresine. Karısına güvenen bir koca görünümünde… Genç kadın sinemaya gidip gidemeyeceğini soruyor. Fıtık Amca, ‘Hazreti Ömer’in Adaleti’ adlı yerli filmi uygun bulup karısına o filmi görebileceğini söylüyor. Necmiye… Genç kadının adı. Gidiyor sinemaya… Fıtık Amcanın içi pır pır… Ertesi akşam erkenden eve dönüyor. Çok şükür Necmiye evde. – Nacmiyaa? – Efendim. – Ne yaptın ben yokken? Necmiye yana yakıla anlatmaya girişiyor. – Ah, sorma… – Ne oldu Nacmiya? – Öyle bişey geldi ki başıma, şaştım şaştım kaldım. – Ne geldi başına? Necmiye saf saf anlatıyor?! – Senin söylediğin sinemaya gitmek üzere çarşaflandım. – Şok güzel. – Çıktım sokağa. – Avet? – Yolda giderken bir herif sokuldu yanıma… – Bir harif? – Evet… Ben gidiyorum, o da yanımda gidiyor. Dur bakalım, ne olacak diye merak ettim. Fıtık Amca çok bozulur ama, karısına belli etmemeye çalışarak o da çok şaşmış görünür?! – Allah Allah… Ban da şok merak ettim. Du bakali n’olecak? – Ben sinemaya girdim, adam da girmez mi? – Ve minelgaraip… Du bakali n’olecak? Sonra? – Sonra ‘Hazreti Ömer’in Adaleti’ bitti. Lambalar yandı. Ben kalktım, o da kalkmaz mı? – O harif da? – Evet… – Velacaip ve minelgaraip… Du bakali n’olecak? – Çıktım sinemadan, o da çıktı – Aman Nacmiya, vallahi şok marak ettim. Du bakali n’olecak? – Bizim apartmanın kapısından girdim, herif de girdi. Dur bakalım, n’olacak diye merak içindeyim. Fıtık Amca ter içinde… – Sonra? – Çantamdan anahtarı çıkarıp bizim dairenin kapısını açtım, girdim içeri, o da girmez mi? – Harif da yallah içeri… – Evet… – Du bakali n’olecak… Aman anlat şabuk Nacmiya… – Eve gelince yatak odasına girip elbet soyundum. O da soyunmaz mı? – Ne diyorsun Nacmiya… Du bakali n’olecak? – Soyununca yatağa girdim. Olur şey değil, o da benimle yatağa girmez mi? Fıtık Amca kızgın demirle dağlanmış gibi haykırır?: – Ayvaaah?! Du bakali n’olecak? – Ben de yatakta ne olacak diye merak ediyorum. – Aman Nacmiya, vallahi meraktan şatlayacak ban… Söyle şabuk, ne oldu Nacmiya? – Hiç canım… Bişey değilmiş, ben de boşu boşuna merak etmişim. Boncuk boncuk ter döküyordu Fıtık Amca. – Yok yahu… Peki, ne oldu Nacmiya? Ne yaptı? – Aynen senin her gece yaptığını… Beyninden vurulmuşa dönen Fıtık Amca ne yapsın şimdi? Karısı o denli saf ki, başına kötü bişey geldiğinden bile haberi yok ki… Erkekliğe toz kondurmamak, yiğitliğe krem sürmemek için Fıtık Amca şöyle der?: – Amaaan Nacmiyaa, ban da mühim bişey zannettim. Du bakali n’olecak, du bakali n’olecak diye boşuna merak etmişim. Velakin hiç mühim değil. Aziz NESIN. ("Nah Kalkınırız" kitabından) | |
|
Teswirleriň ählisi: 0 | |