17:28 Dinime Küfreden Bari Müslüman Olsa | |
DİNİME KÜFREDEN BARİ MÜSLÜMAN OLSA
Jemgyýetçilik tankydy
Birleşik Amerika Devletleri’nin Bağdat sivil valisi Sn.Paul Bremer gibilere eskiden sömürge valisi adı verilirdi. Sn.Bremer, bir süre önce Osmanlı İmparatorluğu’nun Irak’ı, dört yüzyıl sömürgeci olarak yönettiğini söylemiştir. Sömürgeci diyene bakın! Dinime küfreden bari Müslüman olsa... Sn. Brimer’in iddiası koca bir yalan ve iftiradan başka hiçbir şey değildir. Sn. Bremer’in iddia ettiği gibi Osmanlı İmparatorluğu sömürgeci olsaydı, Türkiye Cumhuriyeti bugün, ABD ve Avrupa ülkeleri gibi çok zengin olur, dilini ve kültürünü Irak halkına empoze ederdi. Tıpkı Fransa, İngiltere, Portekiz ve İspanya’nın yaptığı gibi... Ama Osmanlı İmparatorluğu bunu yapmamıştır, yapmış olsaydı bugün Ortadoğu ve Kuzey Afrika Türk, Balkanlar ise hem Türk hem de Müslüman olurdu. Bu dünyada başkasını sömürgecilikle suçlayacak son sömürgeci ülke Amerika Birleşik Devletleri olsa gerek. Türkiye Irak’la arlarındaki dini, tarihi ve komşuluk bağları nedeniyle ilgilenmektedir, bundan da daha doğal bir şey olamaz. Irak’ın egemenliği ve güvenliği, Türkiye’nin de güvenliği demektir. Ayrıca ABD her ne kadar görmezlikten gelse de, Irak’ın üçüncü unsurunu teşkil eden Türkmenler Türkiye ve dolayısıyla Türk milletinin soydaşıdır. Ancak ABD’nin yıllardır koruduğu ve kolladığı Kürtlerin ne komşusudur ne de akrabası. O zaman Bremer’e, ülkesinin Irak halkının diğer unsurları ile değil de Kürtlerle neden ilgilendiğini sormak gerek. Osmanlı İmparatorluğu Batılılarca iftiraya uğramış Müslüman bir devlettir. İşte Sn. Bremer’in söylediği, batı devletlerinin uydurduğu ve başarılı olduğu iftiralarının açık bir örneğidir. Batı başta Birleşik Amerika Devletleri olmak üzere birçok halkı ve bu halkların dillerini ve kültürlerini yok etmiştir. İşte Kızılderililerin başına gelenler...ABD’de bugün Kızılderililer yani bu ülkenin gerçek halkı İngilizce, Latin Amerika halkları İspanyolca ve Brezilyalılar Portekizce konuşmaktadırlar, yani işgalcilerin dilini. Afrika Kıtası’nda yerli bir tek dil kalmamıştır. Kıtanın hemen hemen yarısı bugün İngilizce,diğer yarısı ise Fransızca konuşmaktadır.Peki nedir bütün bunların nedeni? Tabi ki batı sömürgeciliği. Fransızlar Cezayir’i işgal ettikten sonra Cezayir’in Fransız toprağı olduğunu demeye başladılar ve bu sloganı gerçekleştirmek için Arapça’yı Cezayir’in her yerinde yasakladılar. Osmanlı İmparatorluğu ise Arapça’yı Türkçe’den daha fazla korumuş ve Arapları da Kavm-i Necip olarak görmüştür. Osmanlı kimseyi sömürmediği gibi kimsenin de dilini ve kültürünü batılılar gibi yok etmemiştir. Sn.Bremer’in şu an ikamet etmekte olduğu Bağdat’ta ve Irak’ın diğer şehirlerinde Türk soylulardan yani, Türkmenlerden başka Türkçe konuşan var mı acaba? Osmanlı İmparatorluğu, hakimiyetindeki hiçbir halkın dilini yok etmediği gibi birçok dili, başta Arapça olmak üzere korumuş ve yüceltmiştir. Tam tersine, Sn. Bremer’in ülkesinin Kızılderililere, İspanyolların Latin Amerika halklarına, Portekizlilerin Brezilya halkına, Almanların Yahudilere ve yine İspanyolların Endülüs’te Müslümanlara yapılanların hiçbirini yapmamıştır. Batının, Osmanlı’ya karşı iki yüz yıldan beri başlayan iftira ve karalama hamlesi, tarihi gerçekleri yok edememiştir. Sn.Bremer’in kendisi de Osmanlı’nın sömürgeci olmadığını gayet iyi bilmektedir. Ancak o, karalamayı ülkesinin emperyalist menfaatleri gereği yapmaktadır, yoksa başkasını sömürgecilikle suçlayan bir kimsenin Bağdat’ta işi ne? Osmanlı’yı sömürgecilikle suçlayan sadece Batı ülkeleri veya ABD’nin Bağdat valisi Sn.Bremer değildir. Bu suçlama maalesef, dilleri ve dinleri asırlar boyu Osmanlıca korunan Müslüman Arap kardeşlerimizin okullarında da okutulmaktadır; Osmanlı onlara karşı Türkleştirme politikası uygulamış ve geri kalmalarına güya neden olmuştur. Batı iftira ve karalama politikasını öyle güzel uygulamış ki kimse neden hala Tunus, Cezayir ve Fas’ta Fransızca’nın birincil dil veya Arap ülkelerinin bir çoğunda İngilizce’nin ikinci dil olduğunu sormuyor? Sn. Bremer Osmanlı’yı suçlayabilir, ama Müslüman Arap kardeşlerimizin suçlaması düşündürücüdür. İnsanın aklına ister istemez,”Emevilerin veya Fransızların yaptıklarının aynısını Osmanlı İmparatorluğu yapsa kim bilir belki daha hoş karşılanırdı” sorusu geliyor. Osmanlı İmparatorluğu sömürgeci olsaydı üç kıtada çeşitli dil, din ve ırktan oluşan bir coğrafyayı yedi yüz yıl yönetebilir miydi? Osmanlı İstanbul’u 1453’te fethettiğinde Amerika Kıtası henüz keşfedilmemişti, acaba ABD yedi yüz yıl yaşayabilecek midir? 09.02.2004. Fevzi TÜRKER | |
|
Teswirleriň ählisi: 1 | ||
| ||