08:08 Eşek Sütü / öykü | |
EŞEK SÜTÜ
Hekaýalar
Ilkbahar günleriydi. Komşu köye düğüne giden Ilmet abi gülümseyerek kapıdan geldi. - Artık senin derdin de devası var, dedi. Aytaç teyze kuru üsgürüyor ve zorla eşinin yüzüne bakıyor: - Daha neler buldun bey? - diyerek gülümsemeye kalktı. Evin ortasındaki ocağa yaklaşıp iyice yerleştikten sonra eşinin yüzüne bakıp: - Hayır, bu sefer sıradan birşey değil, mucize, dedi. Biraz önce gelinleri Sülgünün getirdiği çaydanlığı kendine yaklaştırdı ve kaselere çay koydu. - Nasıl bir mucize olduğunu merak etmiyor musun? Diye sordu kadına. Asıl mucize ve hep dertlerin davası herzaman yanımızdaymış, dedi. - Hadi ya! Ne demek şimdi bu? Neymiş soyle bakalım! - Senin derdinin davası eşeğin sütü. Aytaç teyze şaşırarak eşinin yüzüne baktı: - Estağfurulla, ne diyorsun sen adam?! - Önce bir dinle sen, diyerek çayını yudumladı ve sözüne devam etti. Ibn Sinanın kitabında da eşeğin sütünden bahsediliyormuş. Ciğer hastalığindan, böbrek hastalıklarından hatta şeker hastalıgından da çok etkili bir davaymış. - Bırak Allah aşkına, o iğrenç hayvanın adını bile duymak istemiyorum, sen bana sütünü içireceksin. Adını andin midem bulanmaya başladı. - Hanım, yirimi yıldır gitmediğin doktor, cadı kalmadı. Herşeyi denedik, yardım etmedi. Yardımı dokunacağını bilsem, şimdi ben kurbağayı yutmaya bile hazırım. - Bey, sen tedavinin en kötüsünü bulmuşsun, bu iğrenç hayvanın sütünü ağzıma bile alamam. Ilmat eşini ikna etmekten vazgeçmedi. - Bak kadın, eşek Tanrının yaratığıdır. Allahım her yaratığı insan için faydası dokunsun diye yaratmış. Eşeğin sütünün inek sütünden bir farkı yok. *** Sülgün kocası Nurmuratın yemeğini onüne koydu ve kinalı gülümsedi. - Baban dün komşu koydeki arkadaşından yeni doğurmuş eşeği getirdi. Duyduğu haberden çok şaşıran Nurmurat eşinin yüzüne bakarak sordu: - Eşek mi? Babam eşeği ne yapacak? Hem de yeni doğurmuş? - Eşeğin sütü çok nadir bir emmiş. Nurmurat yemek yiyordu ve eşini dinliyordu. Sülgün ise susmadan şikayet ediyordu: - Eşeği getireceği getirmiş, o pisligi ben sağmak zorundayım. Ona bakınca midem bulanıyor, anlıyormusun beni? Dışarıdan Ilmat abinin sesi geldi: - Sülgün, kızım kovayı al da gel dışarıya, eşeği sağalım! “Ne yapayım şimdi” diyerek sorulu eşine baktı Sülgün. Nurmurat görmemiş gibi yemeğini yemeye devam etti. Sülgün sinirli kalktı ve dışarıya çıktı. Nurmurat karısının peşinden “Kolaý gelsin!” diye bağırarak dalga geçdi. *** Ilmat abi eli bardaklı eşinin odasına girdi. Aytaç teyze oturduğu yerden televizyon sesini kıstı. - Elindeki ne? Diye sordu. - Şey... bu o şey... o anlattığım varya... - Vay be, sen bu canavarı mı sagdın? Sütünem getirmişsin. - Kadın, ne olur, inat etme! Seni düşünerek yaptım bunu. Hem faydası dokunuyorsa haram olamaz ya. - Yok babası israr etme, elindeki bardağına bakamıyorum bile. Midem bulanıyor o hayvanı tasavvur edince. - Sen eşeğin sütü olduğunu düşünme, bak bak, inek sütünden farkı yok. Iç biraz ne olur! Aytaç teyza bardağı eline aldı ve yalvararak kocasına baktı: - Boğazımdan geçmez... - Niye geçmesin. Ilaç bu. Ilaç acı olur. Ilacı severek içmiyoruz ya, diyerek eşini ikna etmeye devam etti. - Of babası, bırak Allah aşkına, yapamam. Eskiden haram sayılan şeyi bana içirtmek istiyorsun, yapamam, dedim. - Bak Sapargılıç doktor da katılıyor bana, o da bu sütün yararlarından bahsetti. Eşek sütü başka sütlerden farkı çok koyu imiş, o yüzden biraz sula kariştirarak içiliyormuş. Iki yudum iç ne olur?! - Uuuff, içemem! - Nasıl içemezin? Hani bardağı bana ver! - Ne yapacaksın? - Sana içip göstereceğim, bu sütün hiç zararı olmadığını... - Bırak ya, sen namaz kılıyorsun, bey - Olsun, zevk için içmiyorum, ilaç diye içiyorum. Kocasının bardaktaki sütü içip bitirdiğini görünce hayret etti. Kapıda çay getiren gelinleri de kayınpederinin eşek sütünü içtiğini gördü. - Bak, boylece içebilirsin sen de... *** Sülgün kendi odasına hırslı girdi ve televizyon izleyen kocasının yanına oturdu. Nurmurat birşey olduğunu andı. - Ne oldu yine, diye sordu. - Bu canavarı sağmaktan bıktım ya! - Çok mu zor? diye gülümsedi Nurmurat. - Kendin sağ bakalım, göreceksin o zaman. - Niye dert ediyorsun ki? Git, ineği sağ. Getir eşek sütü de. - Ben o yaratığı sağarken baban yanımdan dir dakika bile ayrılmıyor, o eşeğin başını okşuyor. - Bak, babam nasıl alışmış o canavara, sevmiş bile. Sen hala alışamadın. - Ay bıktım ya. Çocuk gibi seviyor o hayvanı. Hep onun yanında. “Isa peygamber de eşek binmiş” dedi. “Fil binmemiş, at binmemiş, eşek binmiş”. Binseydi keşke. Niye binmemiş? Parasi eşeğe yetmiş, onu da binmiş. Mahmut Kaznalı’ nin askerimiydi at binecek? Ay çok sinirliyim ya. - Tarih öğretmeni olduğun belli, diye güldü Nurmurat. Kocasının alaylarına önem vermeden devam etti Sülgün: -Biliyormusun, neyi düşünüyorum? - Annenin hastaliği baban için bahane. Kendisi eşek sütünü sevdiği için aldırdı o canavarı. Komşuların gözünde rezil olmamak için, annene içiriyormuş gibi yapiyor. Annen zavallı tadına bile bakmadı daha. - Yok ya, nerden çıktı bu şimdi? - Yemin ederim, kendim gördüm! Ne zaman baksam, bardak babanın elinde. Annen o süte bakmıyor bile. - Annem içmek istemiyor, midesi bulanıyor. Babam annemi boyece destekliyor, abartma. - Tabi canım, annen istese bile baban vermez, kendisi içer. *** Ilmat abi bir yerlerden moreli bozuk döndü. Kendi odasına geçti hemen. Gelini Sülgün bir çaydanlık çay getirdi önüne. Ilmat abi gelinine bakarak: -Kızım, annenin ilacını da hazırlayalım, dedi. - Baba, sizi yorgun geleceğinizi bildim ve çoktan sağdım eşeği. - Maşallah kızım, ama nasıl? Tek başına nasıl becerdin? Zor olmadı mı? - Hayır baba, olmadı... hem de Nurmurat bana yardım etti. -Öyle mi? Ilmat abi çay içmeye başladi ve düşüncelerine daldı. Bugün yaşadıkları tek tek aklından geçmeye beşladi. ... Kalabalık ortasında arkadaşı Jumasahetle karşılaştı. - Ilmat, ben birşeyler duydum... Sen eşek sütünü içiyormuşsun. Nasıl? Yararı var mı? diyerek gülümsedi. - Nerden çıktı bu şimdi? Ben o sütü eşime içiriyorum, dertli ya... - Ben de dedikodudır zannetim. Ama “Ilmat, eşine sağılmış sütü kendisi içip bitiriyor” diyorlar... Bunları hatırladıkça Ilmat abinin sinirleri tepesine çıktı. Kasedeki çayı bile içmeden fırlattı bir kenara. Çünkü gelinin demlediği çay bile sinirini bozdu. Ilmat abi biliyordu, bu dedikoduları gelini Sülgün yayıyor. Ama yapacağın bişey yok, oğlu seçti, sevdi, evlendi. Kabul etmek kalıyor. Ilmat abi, karısının durumunu sormak için yanına gitti. - Uyuya uyuya ipek boceğine döndün, kalk artık. - Tamam tamam, kalktım... - Odaya eli bardaklı Sülgün girdi. - Hadi çabuk dikel, bak ilaç ta geldi. Aytaç teyze sütlü bardağı aldı da masaya koydu. - Babası, kaç kere dedim, bırak şu işi, rezil olaçağız, diyerek gelinin arkasından hoşnutsuz baktı. - Ne demek bu şimdi, kadın, anlamadım? -Biraz önce Annaçarının eşi ziyeretime geldi. Çenesi düşünce dedikodu etti. Giderken de “Baksana, ben bişey duydum. Eşin eşek sütünü içiyormuş, doğru mu?” diye sordu. “O hayvan haram sayılsa da sütünün gençleştirici etkisi varmış vucuda” diyerek tuhaf güldü. Ilmat abi karısının ne demek istediğini anladı fakat bişey diyemedi. Biraz başını eğerek oturdu. Sonra eşine yaklaştı, onun elini eline aldi: - Bak kadın, yirmi senedir seninle evliyiz. Yaşlandık ama ben seni hala ilk günümüzdeki gibi seviyorum. Bu hayatı sensiz tasavvur edemiyorum. Hatırlıyormusun geçen ay büyük oğlumuza gitmiştin ve orda yatılı kaldın. Eskiden hiç ayrılmamıştık seninle. O ayrı uyuduğumuz ilk gece idi. Işte o gece ben bir kabus gördüm... - Öldüğümü gördün mü yoksa? Ilmat abi birşey diyemedi, sadece yere baktı. - Sen ne acayıp insansın, Ilmat! Bilmiyormusun, ruyanda biri ölüyorsa uzun yaşayacak, diye gülümsedi. Bir bardak sütün başında iki ihtiyar, bakişları huzur doluydu. Onlar aşkını itraf etmişlerdi sanki bir birine biraz önce. Sılapverdi MUHAM. | |
|
√ Toba maskasy / hekaýa - 27.06.2024 |
√ Çöldäki jaň sesleri / hekaýa - 06.03.2024 |
√ Kakama meňzeş adam / hekaýa - 09.11.2024 |
√ Kitap / nowella - 16.03.2024 |
√ Goýunçy / bolan waka - 25.06.2024 |
√ Gyzyl alma / hekaýa - 12.10.2024 |
√ Tabyt / hekaýa - 17.07.2024 |
√ Sen aman bol bu dünýäde / hekaýa - 22.01.2024 |
√ Palta haky / hekaýa - 18.06.2024 |
√ Gargyş mama / hekaýa - 13.09.2024 |
Teswirleriň ählisi: 1 | ||
| ||